mavi

Duvarları soludum. Senin sesini açtım. Kendimi kıstım. Söylersem; kelimelerim bitebilir, kaçabilir, kaybolabilir, geri dönmeyebilir.

Susabilirim.

Çitlerimi boyuyorum, bahçemi yabancılardan koruyorum, boyalar sıçrıyorlar, elimi-yüzümü sana boyuyorlar, maviye boyuyorlar.

Kaçıp çimleri kesiyorum, çiçekleri yoluyorum, ayak izlerini arıyorum.

Duvara çıkıyorlar.

Duvarları soluyorum.

Çatıya tırmanıyorum.

Köpükten bir şelaleye düşüyorum, elimi tutuyorsun, nefes alıyorum ve yanımda olduğunu görüyorum, şaşırıyorum ve utanıyorum.

Ölmek bu kadar basit değil sevgili.

Denizin mavi kulağı kabarıyor ve adını sayıyor, mavi kulak mavi göğe ulaşıyor, kapı çalıyor, sen gidiyorsun,ben açıyorum, karanlık adamlar geliyor.

Duvarları soluyorum

Ciğerlerim soluyor.

Ütü masasında masallar koyuyorlar tabaklarıma, odalarca rüyalar veriyorlar. Ben yalnızlığımdan kuduruyorum, sen bir otobüste Jüpiter’e yola çıkıyorsun.

Bana kartpostallar yolluyorsun.

Gezegenlerden el sallıyorsun.

Kalbim bir su bardağı gibi ; kırmızı.

Mavi bir fayansa düşüp kırıldı.

Mavi fayans kanamaya başladı.

Bir duvar yıkıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder