Sökük

Bir göz arıyorsun denk gelecek, bir muhabbet ama
Senin cevapsızlıklarında kaybolduğun sorularını sana sormayacak, 
Neden olmuş bunlar demeyecek
Geçmiş olsun ya da güçlüsün de.
Omuzlarından tutacak 
Ve saçını gözünün önünden çekip, bir duvara denk gelmiş güneş ışığının şaşkınlığını gösterecek sana 
Ya da rüzgara kapılmış, oradan oraya pervasızca uçan, çiçeğinden kopmuş bir tozun huzurunu
Belki bir bulutu; mavi göğe yakışmış, turuncu koca bir bulutu, senin gözden kaçırdığın
Ama en önemlisi umuda koşan atları anımsatacak sana.
Ve neden oldu bunlar diye sormayacak.
Bir çılgınlığın, bir kahroluşun, bir deliliğin çözümsüz nedensizliğine,
Kopup geldiğin ama hâlâ sıcakken kalbinin etrafına yapışmış
Ve sönen kalbinle beraber donmuş
O acıtan sebepsizliğe dokunmayacak.
Eğer gerçekten varsa, eğer gerçekten çoksa
Eğer gerçekten inanıyor ve başarabiliyorsa 
Umudundan sana da yamalayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder