delta


/

Ben
Buraya gelirken
Kendimi de getirdim.

Bir kumsalın ırmakla birleştiği garip akıntılara yürüdüm.

Sonu olmayan bir sahilde
Hava geç ve uzun kızarırken
Sessizliğin ufku gittikçe uzaklaştı.

Kendimin birazını akıntılara döktüm.

Hava morarırken geri döndüm.
Ait olmamanın, hep başka sokakları yürümenin,
Kestirme yolları bilecek kadar uzun kalmamanın bir yerde
Yorgunluğuyla.

Kumlarda sular garip çekiliyordu.

Mümkün olmuyordu düzenli bir sükun.
Sulayıp çiçek açtırmıyordum bitkileri
Uzun zamandır.
Kedilerle konuşmuyor
Ve aslında konuşmuyordum pek.

Sesimi saklıyordum içerde
Cümlelerimin, düşüncelerimin sesini.

Artık çok yükselemiyordum ama çok sağlam bi düştüm.

Başkalarının gözünden gördüm kendimi, çarptım, ezdim,
Darmadağın ettim.
Ve sonra değişmiş olmayı diledim.

Ama neye olduğunu pek düşünmemiştim.




//

Bir öğlenin sonra gölgelerini yüklerken tok bulutlar
Ormanda bir patikayı
Tırmandım.

Korktum.
Ve kızdım
Yalnızlığıma.

O sırada
Tam tepede beyazlar giymiş birkaç yerliyle karşılaştım
Gölgeye geçmeden güneşle vedalaşıyorlardı.

Korkularımın yersizliği
Aşağılar bir bakış fırlattı suratıma.

Yamacı indim.

Kara bir daireyle ırmağa bıraktım kendimi.

Bazen başıboş aktım
Kimi zaman akıntılarla kenarlardaki dallara sürüklendim.
Kayaları sezdim.

Ve yalnız akmanın ne kadar suyun elinde olduğunu kabullendim.

Kendimin birazını daha akıntılara döktüm.

Hiç görmediğim koca gövdeli ve çok uzun ağaçlar gördüm
Tepelerinde birer balon gibi yeşil uzantılarıyla
Diğerlerinden farklı duruyorlardı hayata.

Zaten başka çarem yoktu
O yüzden sadece
Sürüklendim..

Zamanın henüz daha ıslanmayan ırmağının
Denizle kavuştuğu
Ve güneşin mosmor kızardığı dünün ağzında
Sakince
Irmağın kumsalla birleştiği o kıyıya vurdum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder