Kelebek


Bir gün çok içtik, çok eğlendik, çok yükseldik.
Sonra ben yere düşmüş, kafamı çarpmışım.
Beni bir kenara koymuşlar, uyumuşum.
Onlar dansetmeye devam etmişler yıldızlarla
Üzerime aynı yıldızları örtü diye örtmüşler.

Sabah uyandım, pırıl pırıldı gün, hava su ışıl ışıldı.
Ama herkes uyanmaya başladığında hayat bir garipti.
Hepsinin yüzünde bir kızgınlık, bir öfke, kötü bir şey vardı.

Ortada bir yanlış vardı.

Kimse birbiriyle konuşmuyordu
Ve kimse benimle.
Kızların yüzünde hüzünle dökülen bakışlar
Erkeklerin gözlerinde bir isimsiz öfke vardı.

Teker teker yapıştım hepsine sordum
‘Ben miyim sorun’ diye
‘Değilsin’ dediler ve yüzlerini çevirdiler.

Çok ısrar ettim, öyle çok ısrar ettim ki
Gözleri kızgınlıktan haykıran bir tanesi şöyle dedi

‘Sen uyurken sana dokunduğunu gördük birinin’

Hemen haysiyetsizi itmişler,
Baygın beni daha bir kenara çekmişler
Ama o koyu öfke tutamaz kendini;
Bir de arkadaşlarım birbirine girmişler.

Baktım ki ortalık yandı yanacak bu sinirden
‘Boşverin, en azından uyuyordum, ben hatırlamıyorum’ dedim
Gözlerimi, küfürlerimi  denize terkettim.

Kızgınlıktan sözleri kesilmeye başlayınca birinin
Gitmiş ve daha üstlerden biriyle konuşmuş
‘Bak’ demiş
‘Yerinde böyle şeyler oluyor, bunlar iyi değil, güzel değil’ demiş.

Üst beni çağırdı yanına
‘Bir şeyler geldi kulağıma’ dedi ‘hoş olmayan şeyler’
‘Sonra ben herkese sordum iyice araştırdım’ dedi
‘Öyle bir şey hiç olmamış
Öyle bir şey yok’ dedi.

Kafamı sola çevirdim
Karanlık odasının o ufacık dünyasının sıkışık penceresinden
O uçsuz bucaksız
Naif ve haşarı
Pırıl pırıl suya baktım.
Sözleri kulaklarımda yankılandı.

Bir şey söylemedim.
Gözlerime denizi yapıştırdım.
Odasından çıktım.

Ne üzerimde pis dokunuşları vardı hasta bir sapığın
Ne aklımda reddeden sözleri bir diğerinin.

Benim aklım da ruhum da hepsinden öteydi.

Ama arkadaşlarıma şöyle demek isterdim
‘Öfkelenme, kızma,
Biz de verebiliriz ona karşılığını
Biz de gösterebiliriz hatasını’

Diyemedim.

Nasıl anlatılırdı
Uzantısını gururu yapmış,
Gözleri bir insanı değil,
Bir kadını, bir kızı değil,
Irmakları, bulutları, kumları değil
Sadece etraftaki delikleri gören bir erkeğe
O deliklerin sahibinin de bir insan olduğu
Bir insanın tenine, etine
İstemediği takdirde dokunulamayacak olduğu.

Nasıl anlatılmalıydı bir insana
Başka bir insanın da
Bir insan olduğu.

Ve hafızamda bir gözleri kaldı arkadaşlarımın
Bir de o reddedişin mavi denizi.

Ama biliyorum ki hiçbir su temizleyemeyecek
Alıp götürmeyecek
Bu berbat, bu korkunç
Bu dünyanın her yerinde
Bu dünyanın pek çok kadının, kızının
Her gün başına gelenleri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder