kararış

Kara kararış geceleri;
Yıldızların dibinde biten.
Artıktı sabahlar;
Yaprakların ve taşların altına saklanan.
Bitsin diye yaşadığımız şu hayat;
Ve sonuna kadar uğraştığımız en şekillisinden olsun diye gururla.
Ne kadar arıza varsa aramıza kattık
Elden gelen nefesle ömür vermek için
Ve kimsenin kimseden az olmadığını göstermek için.

Olduğumuz gibi kendimiz
Şimdi ve burada
Öyle itaatsiz
Öyle ısırgan
Tüm süregelenliğiyle tadından yenmez hayatlar.
Işığı suda yansımış
Ve bir dağın ardında kaybolmuş güneş.
Eski bir şarkının bütün ürkekliği
Sıcak kumlar olmuş artık.

Ayakta küçük bir delik
İçine kum kaçan bir kesik
Acı veren iltihap
Üzüntüye doygun bir beden
Kurtlanmış ve kaşındıran hayaller.

Bela…
Bela…
Peşimizde.
Tanrı beni iyi siker.

Dev kangallar, büyük kangallar duş yapıyor, sandviç yapıyor.
Böcekler dev gözleriyle dikey tırmanışta.
Günlerden;
‘nasıl hissettiğimi size hissettirmiycem’
Günü.

Başıboş bir eylül
Bahar, ılıklığını gecelerden saldı.
Sakalları alev kıvraklığında adamlar
Hepimizin burnu beyaza çaldı.

O kadar dijital hippie
Adam Pan’ın adeta bacağı
Kadın sonbaharda bir başak
Şarkılarında hala Dionisos’a ağlıyor

Mare…
Mare…
Karanlık üzerimize geliyor
Dalga dalga…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder