kelimeler

hisler düşüncelere dönüşürler
ve kelimeler olurlar.

bir hayvan gibi yaşarım hayatı;
bir hayvan gibi isterim seni
ve bir hayvan gibi de nefret ederim varlığından.

kelimeler benim köprüm değildir.
olamazlar da.
bütün köprüleri siksinler,
herkes kendi kıtasında kalsın.
ya da herkes kendi sallarını yapsın ve o güzel sularla aksın.
boşalabilsin.
gözlerini kapayıp başkasını hayal ederek
ya da kıçı güzel mi diye düşünmeden dokunabilsin kendine,
kendini sevebilsin
ki sevişebilsin.

ve ben annem dediğimde,
o güzel yeşil saçlı,
o sarı çilli, güzel topraktan bahsederim,
seni de beni de içine alacak olan.
ve benim annem, senin de annendir.
öyle severim seni.
herkesi.

kelimeler senin sesindir adamım.
kalbinle kafan arasında yoğrulur
ve içinden gelen havayla yükselir göğsünden.
dişlerinin her birine, dilinin her noktasına ,
dudaklarına çarpar ve dökülür ortalığa.
benim kulaklarım senin sesini alır;
içime alır.
ve ben onları severim kendimce,
sence.

kelimeler senin için köprüdür genç kız.
senin sözlerin,
her zaman babanı düşünerek boşaldığını
ve anneni öldürüp yerine geçmek istediğini

ağzından kaçırmana yarayacak birer iğnedir.

ve kelimeler senin ellerindir sevgilim.
boktan ve soğuk bir gecede,
leş gibi sarhoş,
ölmek
ya da sadece yaşadığına emin olmak için keserken kendini,
ve yalnızlığın

ki o buz gibi

ki o tatmin edemediğin,

otururken odada;

ellerine gelişindir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder