Geçtiğimiz
gece,
Hava çok
durgundu.
Hep aynı
renkleri dinledim,
Uyuyordunuz
içerde.
Renkler
ölüyordu yaşamadığınızda,
Gözlerim
yanıyordu ışıklarıyla.
Keskin bir
bıçak, bir elma, su dolu bir çaydanlık
Ve soğuk
şişeyle bir yıldız oluşturdum.
Bu da gerekti.
Sabahın
erkeni, sessizliğiydi,
Tüm büyüyü
koydum ortaya.
Sessizliğin;
Uykun,
günündü.
Toplu
yolculuklar yaptım bulutlara,
Topluca
sustum
Gaz çıkartan
termosumla.
Kırmızılar
giymiş bir kadını davet ettim bankıma.
Burunda
tertemiz bir sabahtı.
Kadın
havaların bozacağından bahsetti
Oysa ki
tertemiz bir sabahtı.
Çöpçüler
geçti, aletler çalışmadan kadın kalktı.
Çözülmezlere
giremedim,
Kaşar
marketlerden çözdüm suyu.
Sesin uyku
tütüyordu uykunda
Sesin
soluğun tamdı ama
Sözlerin
şuursuz, mantığın tutuktu.
-kalbim
kırıldı.
Döndüm
yeşilliğime ve kapattım battaniyeleri uyudum.
Çiçekler
soluyordu.
Herkesten
gitmek hiç bu kadar çağırmamıştı uzun zamandır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder