Birini öldürdüğünüzden şüpheleniyorum bayım. Bu evde çok
fazla sinek barınıyor. Henüz hiç fareyle karşılaşmadım. Ama yo, neredeyse emin
sayılırım birilerini öldürdüğünüze; aşağıda bir havuz var, onun içinde yıkamış
öyle gömmüşsünüz. Birini öldürdüğünüzden şüpheleniyorum, evet, evin içinde
çatıdan akan sulardan dev göller oluşuyor, herşey çürüyor ve siz hiçbirşey
yapmak istemiyorsunuz. Evin tam yanında bir incir ağacı çıkmış, tam havuzun
yanında. Ya da ölünün mü demeliydim? Kökleri tüm evin temelini ele geçirmiş
durumda.
Siz burayı eski bir rum evinin yerine dikmişsiniz. Bu evde
kim bilir kaç yüzyıl geçirmiş pek çok insan. Ve siz o evi yıkıp, kat üstüne kat
dikmişsiniz; son balkonu eksik kalmış. Tüm bu manzarayı izlemek yerine,
kendinizi ovada prefabrik bir yapıta kapatmışsınız. Birilerini öldürdüğünüze
emin sayılırım; henüz ölmemiş olsa da öldürmek üzere olmalısınız. Yanılıyor
olamam; evdeki eşyalar sizin değil. Ve ev umrunuzda değil.
Nasıl öldürmüş olabilirsiniz birilerini ya da nasıl
kızdırmışlar ki sizi, hem bir ev hem onca eşya yok edebilecek kadar kör olmuş
durumdasınız. Çok fazla sinek dolaşıyor etrafta ve yağmur başladığı anda
herkesi kopkoyu bir sinir kaplıyor. Üstelik sizinle pek bu ev konusunda da
konuşulmuyor. Birini öldürmüş olmalısınız yoksa nasıl bu kör kütük
umursamazlığa sahip olabilirsiniz bu ev konusunda.
Bu evin içinde su eksik olmuyor. Her gece uykuları damla
sesleri bölüyor. Neyse ki kendi eşyalarımızı topladık. Yani sizinkiler dışında.
Sizinkilerde nasıl olsa bir ölünün olduğuna göre umrunuzda olmuyor. Şömineye de
su sızdığından ısınmak da pek mümkün olmuyor. Olsa dahi içerideki fazla sudan
zaten rutubetten kurtulunamıyor.
Birkaç egzotik şişe bulmuştuk etrafta, çatıda da pek gizemli
dolaplar bulunmakta. Peki ya şu alt kattaki garip mahzene ne demeli? Ya da
sadece fide halinde bırakılmış kasa yeter bahçedeki aslında. Kesinlikle burda
birini öldürmüş olmalısınız yoksa nasıl bırakır gider bir insan bunca şeyi ulu/orta?
Pek güzel bir evmiş aslında, bir de içinizdeki ölü olmasa.